Attalos’un M.Ö 2. yüzyılda kurduğu Antalya Attalos Yurdu anlamına gelmektedir. Konumundan dolayı verimli toprakları ile Lidya, Pers, Roma, Bizans ve Selçuklu Devleti’ne ev sahipliği yapmıştır. Roma İmparatoru Antonius’un Antalya’yı Kleopatra’ya hediye ettiği bilinmektedir. 1200’lü yıllarda Antalya Türk hâkimiyeti altına girmiştir. I. Dünya Savaşı sırasında kısa süreli olarak İtalya’nın işgaline uğrasa da daha sonra geri çekilmişlerdir. Pantilya, Atalia Adalya ve son olarak Antalya adını almıştır.
Kaleiçi: Antalya gezi rehberi içerisinde gidilecek ilk yer Muratpaşa’da bulunan ve semt olarak geçen Kaleiçi’dir. Bir tarafında liman vardır. Limanda tekne gezileri yapılmaktadır. Dar sokaklarındaki eski evler, surlar ve çeşitli eşyaların satıldığı dükkânlar oldukça ilgi çekicidir. Semti saran surlarda Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı esintileri ve dokunuşları vardır. 1972’de SİT bölgesi ilan edilerek koruma altına alınmıştır. İçerisinde Antalya’nın önemli tarihi eserlerini barındırmaktadır. Hadrian Kapısı, Yivli Minare, Kesik Minare Camii, Nigar Hatun Türbesi ise bunlardan bazılarıdır.
Kaş: Antalya’nın ilçesi olan Kaş tamamıyla görülmesi gereken önemli yerlerdendir. Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarındandır. Kaş’a 20 kilometre uzaklıktaki Kaputaş Plajı denize girmek için tercih edilebilecek yerlerdendir. Batık kenti ile doğal SİT alanı olan Kekova ise tekneyle gezilebilecek etkileyici deniz altı müzelerindendir. Antiphellos Antik Kenti’ne giderek Kaş Antik Tiyatrosu’nu, kaya mezarları ile anıt mezarlarını, Likya lahitlerini görmek mümkündür. Ayrıca Kaş dalış yapmaya en uygun yerlerden birisidir.
Hadrianus Kapısı: Üç Kapılar olarak da bilinmektedir. Kaleiçi’ne girişlerin sağlandığı kapılardır. M.S 130’da Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya’ya gelişi ile yapılmıştır. Surların kapatmasından dolayı uzun süre kullanılmamıştır bu sebeple geçmişten bugüne neredeyse hiç bozulmamış, yapısını korumuştur. Surların zamanla tahrip olmasıyla kapıların ihtişamı ortaya çıkmıştır. Kapının iki tarafında sonradan eklenmiş kuleler bulunmaktadır. 1960’lı yıllarda restore edilmiştir. Kabartmalar ve oymalar ile kapı süslenmiştir. Pamfilya’nın en güzel kapısıdır.
Yivli Minare: Kaleiçi’nde bulunan Yivli Minare Antalya’nın ilk İslami yapıtlarındandır ve Antalya’nın sembollerindendir. 1230’lu yıllarda Anadolu Selçuklu Devleti’nin hükümdarı I. Alaaddin Keykubat tarafından inşa ettirilmiştir. Bu kadar önemli olmasının sebebi ise adını aldığı yivlilerdir. Türk mimarisinde eşi benzeri bulunmamaktadır. Minarenin 8 yivli bölüme ve 38 metre yüksekliğe sahiptir. 90 basamaktan oluşan merdiveni ile tepesine çıkılmaktadır. Yapımında firuze renkli çiniler ve tuğla kullanılmıştır.
Köprülü Kanyon: Isparta Sütçüler’de başlayıp Antalya’da denize dökülen Köprüçay vadisi. Adını başlangıcında bulunan büyük ve küçük iki köprüden almıştır. Oluk Köprü ve Büğrüm Köprü olarak bilinen köprüler Roma Dönemi’nden esintiler taşımaktadır. Küçüğünü asıl usta büyüğünü ise kalfası yapmıştır. Köprüçay özellikle rafting için ideal ırmaklardan birisidir. Köprüçay’ın çevresinde kurulan Köprülü Kanyon Milli Parkı konaklama, kamp ve safari yapmaya uygundur. Doğayla iç içe olan parkta temiz hava eşliğinde yürüyüş yapılabilmektedir.
Ne Yenir?
Antalya gezi rehberi ne yenir bölümünde ilk akla gelen köfte ve piyaz ikilisidir. Tahinle yapılan piyaz Antalya’nın en meşhur yiyecekleri arasındadır. Serpme börek kahvaltıda tercih edilebilecek seçeneklerdendir. Arabaşı çorbası içi ısıtan Antalya’ya ait yöresel çorbalardandır. Nohutlu kelle paça, enginarlı girit kebabı, cive, topak kızartma ana yemek olarak yenebilecek birbirinden lezzetli yemeklerdir. Alternatif olarak keşkek, tarator kızartma ve hibeş yenebilir. Olmazsa olmaz tatlılar kısmında sıcak yaz günleri için yanık dondurma, tahinli bol cevizli kabak tatlısı, sarı burma tatlısı tercih edilmektedir.
Ne Alınır?
Antalya reçelleri ile meşhurdur bu sebeple incir reçeli, turunç reçeli, limon reçeli, patlıcan reçeli gibi reçeller hem hediyelik hem de kahvaltıda yemek için alınabilecek yiyeceklerdendir. Kök boyası ile yapılan Döşemealtı halıları Antalya’nın esintilerini evlere taşıyacak eşyalardandır. El yapımı doğal taşlarla, deniz kabuklarıyla bezenmiş takılar, keten elbiseler ve bez çantalar alınabilecek alternatiflerdendir.
Yapmadan Dönme
Antalya gezi rehberi yapmadan dönme bölümü için yaz aylarında gidilmişse deniz, kum ve güneşin tadı çıkarılmadan, meşhur reçellerin bulunduğu nefis bir kahvaltı yapmadan, köfte ile tahinli piyaz yemeden, tahinli bol cevizli kabak tatlısıyla ağızları tatlandırmadan Antalya’dan dönülmemelidir. Deniz kabuklarıyla süslenmiş takılardan takmadan, hediyelik olarak almadan, Kaleiçi’nin tarih kokan sokaklarında dolaşmadan, Kaş’ta tekne gezisi ve dalış yapmadan gezi tamamlanmamalıdır.