Kars Mutlaka Gezilmesi Gereken 10 Yer

Doğu Anadolu’nun incisi Kars, tarihi dokusu, kültürel zenginliği ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyüleyen bir şehir. Eğer bir seyahat planı yapıyorsanız ve farklı deneyimler arıyorsanız, Kars gezilecek yerler listesinde mutlaka yer almalı. Peki, Kars’ta nereleri görmeli? Bu yazımızda, Kars’taki turistik yerler arasından en popüler ve mutlaka görülmesi gereken 10 lokasyonu sizler için derledik. Kars Kalesi’nden Ani Harabeleri’ne, Çıldır Gölü’nden Sarıkamış Kayak Merkezi’ne kadar, Kars’ın en özel köşelerini keşfetmeye hazır olun! Üstelik yöresel lezzetleri tadabileceğiniz, kültürel mirası yakından tanıyabileceğiniz bu yerler sayesinde unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşacaksınız.

Kars Kalesi: Tarihi Bir Yolculuk

Kars’taki turistik yerler arasında ilk sıralarda yer alan Kars Kalesi, şehri tepeden gören konumu ve etkileyici tarihiyle ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Şehrin siluetine damgasını vuran bu ihtişamlı yapı, hem tarihi bir yolculuk sunuyor hem de eşsiz Kars manzarasıyla unutulmaz anılar biriktirme fırsatı veriyor. Gelin, Kars Kalesi’nin gizemli dünyasına birlikte adım atalım.

Göz Atın

Kapadokya’nın Peri Bacaları: Doğal Bir Sanat Eseri

İstanbul Caz Festivali: Müzik Dolu Günler

İstanbul’un Kalbinde Zaman Yolculuğu: Tarihi Yarımadanın Gizemleri

Kalenin Tarihi Önemi

Kars Kalesi, sadece taş ve tuğladan ibaret bir yapı değil, aynı zamanda bölgenin yüzyıllar boyunca tanıklık ettiği olayların da bir simgesi. Tarihi kaynaklara göre, kalenin temelleri 12. yüzyılda Saltuklu Sultanı Melik İzzettin tarafından atılmış. Ancak kale, zaman içinde farklı medeniyetlerin eline geçmiş ve her dönemde çeşitli onarımlar ve eklemelerle günümüzdeki halini almış. Osmanlı döneminde de büyük önem verilen kale, özellikle Ruslarla yapılan savaşlarda stratejik bir rol oynamış.

Kalenin tarihini daha iyi anlamak için aşağıdaki bilgilere göz atabilirsiniz:

Dolayısıyla, Kars Kalesi’ni ziyaret ederken, sadece taş yığınlarına değil, aynı zamanda derin bir tarihe dokunduğunuzu unutmayın.

Kaleden Kars Manzarası

Kars Kalesi’ne tırmanmak biraz yorucu olsa da, zirveye ulaştığınızda tüm yorgunluğunuzu unutacaksınız! Kale surlarından Kars’ın eşsiz manzarası ayaklarınızın altına seriliyor. Şehrin tarihi dokusu, Kars Çayı’nın kıvrımları ve uzakta görünen dağlar, adeta bir kartpostal güzelliğinde. Güneşin batışını buradan izlemek ise, Kars seyahatinizin en unutulmaz anlarından biri olacak kesinlikle.

• Fotoğraf tutkunları için ideal bir nokta.
• Gün batımında mutlaka görülmesi gereken bir manzara.
• Şehrin genel dokusunu kuşbakışı izleme imkanı.

Ani Harabeleri: Zamanın Tanığı

Doğu Anadolu’nun gizemli incisi Kars, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle adeta bir açık hava müzesi. Bu zenginliğin en önemli parçalarından biri de hiç şüphesiz Ani Harabeleri. Kars’taki turistik yerler arasında ayrıcalıklı bir yere sahip olan Ani, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, görkemli yapıları ve etkileyici hikayesiyle ziyaretçilerini büyüleyen bir antik şehir. Şimdi gelin, bu zamana meydan okuyan harabelerin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkalım.

Ani’nin Kuruluşu ve Yükselişi

Ani, M.S. 961-1045 yılları arasında Bagratlı Hanedanlığı’na başkentlik yapmış, stratejik konumu sayesinde önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. “Binbir Kilise Şehri” olarak da anılan Ani, döneminde ihtişamlı kiliseleri, sarayları ve surlarıyla göz kamaştırmıştır. İpek Yolu üzerinde bulunması, şehrin ekonomik olarak kalkınmasına büyük katkı sağlamış ve farklı kültürlerin etkileşimi için bir köprü görevi görmüştür. Daha sonra Bizans, Selçuklu ve Gürcü hakimiyetine giren Ani, 14. yüzyılda Timur İmparatorluğu tarafından ele geçirilerek önemini kaybetmeye başlamıştır.

Peki, Ani’nin çöküşüne ne sebep oldu? İşte bazı faktörler:

Harabelerde Keşfedilecekler

Ani Harabeleri’ni ziyaret ettiğinizde, adeta zamanda yolculuk yapmış gibi hissedeceksiniz. Ayakta kalmayı başarmış kiliseler, camiler ve surlar, geçmişin izlerini günümüze taşıyor. İşte Ani’de mutlaka görmeniz gereken bazı yapılar:

• Ani Katedrali (Meryem Ana Katedrali): Bagratlı Krallarından II. Sembat tarafından yaptırılan bu görkemli katedral, Ani’nin en önemli yapılarından biridir.
• Surp Kirkor Kilisesi: Prens Grigor Pahlavuni tarafından 1031 yılında yaptırılmıştır ve eşsiz freskleriyle dikkat çeker.
• Ebul Menuçehr Camii: Anadolu’daki ilk Türk camisi olarak kabul edilen bu yapı, Selçuklu döneminin izlerini taşır.
• Ani Surları: Şehri çevreleyen surlar, günümüze kadar ulaşmayı başarmış etkileyici bir savunma sistemidir.

Ani Harabeleri, sadece tarihi bir mekan değil, aynı zamanda fotoğraf tutkunları için de eşsiz bir plato sunuyor. Özellikle gün batımında, harabelerin kızıl renklere bürünmesiyle ortaya çıkan manzara, adeta büyüleyici bir şölen sunuyor. Eğer Kars’a yolunuz düşerse, Ani Harabeleri’ni ziyaret etmeden dönmeyin derim. Bu tarihi şehirde yapacağınız yolculuk, size unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sunacaktır. Unutmayın, Ani sadece bir harabe değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğu!

Çıldır Gölü: Buz Üzerinde Bir Macera

Doğu Anadolu’nun en büyük göllerinden biri olan Çıldır Gölü, Kars ile Ardahan arasında yer alıyor ve özellikle kış aylarında sunduğu eşsiz manzaralar ve aktivitelerle adından söz ettiriyor. Göl, kış mevsiminde tamamen donarak buz pistine dönüşüyor ve ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Kars’taki turistik yerler söz konusu olduğunda, Çıldır Gölü’nün bu sıra dışı atmosferi mutlaka deneyimlenmesi gereken bir durak.

“Çıldır Gölü’nün donmuş yüzeyinde atlı kızakla kaymak, sanki zamanın durduğu bir masalın içinde yolculuk yapmak gibi.”

Kışın Çıldır Gölü

Kış aylarında, genellikle Aralık ayından itibaren donmaya başlayan Çıldır Gölü, yaklaşık 50 cm kalınlığında bir buz tabakasıyla kaplanıyor. Bu durum, üzerinde güvenle yürüyebileceğiniz, hatta atlı kızaklarla gezebileceğiniz bir zemin oluşturuyor. Gölün buz tutmuş yüzeyinde balık avı da oldukça popüler bir aktivite. Buzların kırılmasıyla açılan deliklerden tutulan balıklar, hemen orada pişirilerek taptaze bir lezzet şölenine dönüşüyor. Ayrıca, buz heykeli festivalleri ve çeşitli etkinlikler de kış aylarında Çıldır Gölü’nü daha da cazip hale getiriyor. Gölde yapılabilecek aktiviteleri karşılaştıran bir tabloya göz atalım:

Gölün Biyoçeşitliliği

Çıldır Gölü, sadece kış aylarında değil, diğer mevsimlerde de farklı güzelliklere sahip. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında göçmen kuşların uğrak yeri olan göl, kuş gözlemciliği için de önemli bir merkez. Gölde yaşayan çeşitli balık türleri ve bitki örtüsü, gölün biyoçeşitliliğini zenginleştiriyor. Göl çevresinde bulunan otlaklar, yöre halkının hayvancılık faaliyetleri için önemli bir kaynak oluşturuyor. Gölün korunması ve sürdürülebilir turizminin sağlanması, bölgenin doğal ve kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle, Çıldır Gölü’nü ziyaret ederken doğaya saygılı olmak ve çevreyi temiz tutmak hepimizin sorumluluğu.

Kars Müzesi: Bölgenin Kültürel Mirası

Kars’taki turistik yerler arasında önemli bir yere sahip olan Kars Müzesi, bölgenin zengin tarihini ve kültürel mirasını gözler önüne seriyor. Kars ve çevresinden toplanan arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği müze, adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Gelin, bu etkileyici müzeyi daha yakından tanıyalım.

Müzedeki Eserler

Kars Müzesi, farklı dönemlere ait çok sayıda eseri bünyesinde barındırıyor. Müzede sergilenen eserlerden bazıları şunlardır:

• Bronz Çağı’na ait silahlar ve seramikler: Bölgenin en eski yerleşimlerine ışık tutan bu eserler, geçmişin izlerini günümüze taşıyor.
• Urartu dönemine ait eserler: Urartu Krallığı’nın Kars ve çevresindeki etkisini gösteren bu eserler, bölgenin tarihine dair önemli bilgiler sunuyor.
• Orta Çağ’a ait taş eserler ve heykeller: Kars’ın farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığını kanıtlayan bu eserler, bölgenin kültürel çeşitliliğini yansıtıyor.
• Halı, kilim ve yöresel kıyafetler: Bölgenin geleneksel el sanatlarını ve yaşam tarzını yansıtan bu eserler, Kars’ın kültürel kimliğini ortaya koyuyor.

Müzedeki eserler, kronolojik bir sırayla sergilenerek ziyaretçilere Kars’ın tarihsel gelişimini daha iyi anlama fırsatı sunuyor.

Kars Tarihi Hakkında Bilgiler

Kars Müzesi’ni ziyaret ederek sadece eserleri görmekle kalmayacak, aynı zamanda Kars’ın tarihi hakkında da önemli bilgiler edineceksiniz. Müzede yer alan bilgilendirme panoları ve açıklamalar sayesinde, Kars’ın geçmişine dair pek çok detayı öğrenebilirsiniz.

Kars Müzesi, bölgenin kültürel mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma misyonunu başarıyla yerine getiren önemli bir kurumdur.

Taş Köprü: Kars Çayı’nın İncisi

Kars’ın sembol yapılarından biri olan Taş Köprü, Kars Çayı üzerinde yer alıyor ve şehre bambaşka bir hava katıyor. Tarihi dokusuyla büyüleyen bu köprü, sadece bir geçiş noktası değil, aynı zamanda şehrin geçmişine açılan bir kapı niteliğinde. Kars’ı ziyaret edenlerin mutlaka görmesi gereken Kars’taki turistik yerler arasında önemli bir yere sahip olan Taş Köprü, mimarisi ve hikayeleriyle ziyaretçilerini etkilemeyi başarıyor. Şimdi gelin, bu tarihi yapıyı daha yakından inceleyelim.

Köprünün Mimari Özellikleri

Taş Köprü, adından da anlaşılacağı gibi taş malzemeden inşa edilmiş, sağlam ve estetik bir yapı. Köprünün yapımında kullanılan malzeme, bölgenin yerel taşlarından oluşuyor ve bu da köprüyü Kars’ın doğal dokusuyla uyumlu hale getiriyor. Mimari açıdan dikkat çeken özelliklere sahip olan Taş Köprü, kemerli yapısıyla da görsel bir şölen sunuyor. Köprünün detaylarında Osmanlı ve Rus mimarisinin izlerini görmek mümkün.

Köprü Hakkında Söylenceler

Her tarihi yapıda olduğu gibi, Taş Köprü hakkında da çeşitli söylenceler bulunuyor. Rivayete göre köprünün yapımı sırasında ustalar, en sağlam taşı bulmak için uzun süre uğraşmışlar ve sonunda Kars Çayı’nın derinliklerinde, ışıl ışıl parlayan bir taş bulmuşlar. Bu taşın köprüye güç ve güzellik kattığına inanılır. Bir başka söylenceye göre ise köprünün üzerinden geçenlerin dilekleri kabul olurmuş. Bu nedenle, Kars’ı ziyaret edenler köprüden geçerken mutlaka dilek tutarlar. Bu söylenceler, Taş Köprü’yü sadece bir yapı olmaktan çıkarıp, mistik bir atmosfere büründürüyor. Dolayısıyla Taş Köprü, hem tarihi hem de kültürel değeriyle Kars’ın önemli simgelerinden biri olmayı sürdürüyor. Hal böyle olunca, Kars seyahatinizde bu eşsiz yapıyı ziyaret etmeyi unutmayın.

Fethiye Camii (Aleksandr Nevski Katedrali): Farklı İnançların İzleri

Kars’ın en dikkat çekici yapılarından biri olan Fethiye Camii, aslında bir zamanlar Aleksandr Nevski Katedrali olarak biliniyordu. Bu yapı, şehrin çok kültürlü geçmişine ışık tutan önemli bir sembol. Özellikle Kars’taki turistik yerler arasında, hem mimarisi hem de tarihi önemiyle ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Farklı inançların izlerini taşıyan bu cami, adeta bir zaman yolculuğu vadediyor.

Caminin Tarihi

Aleksandr Nevski Katedrali, 19. yüzyılın sonlarında Ruslar tarafından inşa edildi. Kars’ın Rus İmparatorluğu kontrolünde olduğu dönemde, Ortodoks inancının merkezi olması amacıyla yapılmıştı. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, 1930’lu yıllarda camiye dönüştürüldü ve Fethiye Camii adını aldı. Bu dönüşüm, yapının tarihine yeni bir boyut kazandırdı.

“Tarihin cilvesi olsa gerek, bir zamanlar ihtişamlı bir katedral olan bu yapı, bugün huzur dolu bir cami olarak hizmet veriyor.“

Mimari Detaylar

Fethiye Camii’nin mimarisi, Rus mimarisinin etkilerini açıkça gösteriyor. Özellikle dış cephesindeki taş işçiliği ve detaylı süslemeler dikkat çekici. Katedral döneminden kalan bazı mimari unsurlar, cami olarak kullanılmaya başlandıktan sonra da korunmuş. İç mekanda ise, camiye özgü düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen, orijinal yapının izleri hala görülebiliyor. Kars’ı ziyaret edenler için, bu yapının mimari detaylarını yakından incelemek adeta bir keşif yolculuğu anlamına geliyor.

Kars Evleri: Rus Mimarisi Etkisi

Kars’taki turistik yerler arasında dikkat çeken unsurlardan biri de, şehrin kendine özgü mimarisini yansıtan Kars evleridir. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında Rus işgali altında şekillenen bu yapılar, Baltık mimarisinin izlerini taşır ve şehre bambaşka bir hava katar. Kars’a geldiğinizde bu tarihi evleri görmeden dönmeyin! Şimdi gelin, bu evleri daha yakından inceleyelim.

Evlerin Özellikleri

Kars evleri, karakteristik özellikleriyle hemen fark edilir. Genellikle bazalt taştan inşa edilen evler, sağlamlıkları ve dayanıklılıklarıyla bilinir. Dış cephelerde kullanılan süslemeler, ahşap detaylar ve demir işçiliği, evlere estetik bir görünüm kazandırır. Özellikle pencere ve kapı çevrelerindeki işlemeler oldukça dikkat çekicidir.

Bu evlerin en belirgin özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

• Malzeme: Genellikle bazalt taş kullanımı
• Plan: Geniş ve ferah iç mekanlar
• Cephe: Simetrik düzenlemeler ve süslemeler
• Çatı: Genellikle dik eğimli çatılar, kar birikmesini engeller.
• Detay: Ahşap ve demir işçiliğiyle zenginleştirilmiş dış cephe detayları

Aşağıdaki tabloda Kars evleri ve geleneksel Türk evleri arasındaki temel farkları görebilirsiniz:

Koruma Çalışmaları

Ne yazık ki, Kars evlerinin birçoğu zaman içinde yıpranmış ve bakımsız kalmıştır. Neyse ki, son yıllarda bu tarihi mirası koruma altına almak amacıyla çeşitli restorasyon çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışmalar sayesinde, Kars evleri yeniden eski ihtişamına kavuşmakta ve gelecek nesillere aktarılmaktadır. Korumaya yönelik atılan adımlar şunlardır:

• Restorasyon projeleriyle evlerin aslına uygun olarak onarılması
• Tarihi dokunun korunması için imar planlarında düzenlemeler yapılması
• Bilinçlendirme çalışmalarıyla ev sahiplerinin ve halkın desteğinin sağlanması

Bu çalışmaların devamlılığı, Kars evlerinin geleceği için büyük önem taşımaktadır. Bu tarihi evleri ziyaret ederek, hem şehrin kültürel mirasına tanıklık edebilir, hem de koruma çalışmalarına destek olabilirsiniz. Unutmayın, bu evler sadece taş ve ahşaptan ibaret değil, aynı zamanda bir şehrin tarihini, kültürünü ve kimliğini yansıtan önemli birer semboldür. Bu yüzden onları korumak hepimizin sorumluluğundadır.

Sarıkamış Kayak Merkezi: Kış Sporlarının Adresi

Kars, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda kış turizmiyle de adından söz ettiren bir şehirdir. Bu bağlamda, Sarıkamış Kayak Merkezi, kış sporları tutkunları için vazgeçilmez bir durak haline gelmiştir. Alpler’deki kayak merkezleriyle yarışabilecek kalitede pistlere sahip olan Sarıkamış, kristal karı ve eşsiz doğasıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Dolayısıyla Kars’taki turistik yerler arasında önemli bir yere sahiptir. İster profesyonel bir kayakçı olun, ister yeni başlayan, Sarıkamış’ta her seviyeye uygun pistler bulmak mümkündür. Üstelik, merkezde kayak dışında snowboard, buz pateni gibi farklı aktivitelerle de keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Kayak Merkezi Hakkında Bilgiler

Sarıkamış Kayak Merkezi, Kars şehir merkezine yaklaşık 55 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Ulaşım oldukça kolaydır; özel araçla veya toplu taşıma araçlarıyla rahatlıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Merkezde, saatte yaklaşık 7200 kişi taşıma kapasitesine sahip telesiyejler bulunmaktadır. Pistlerin toplam uzunluğu ise 12 kilometreyi aşmaktadır. En uzun pist ise 3550 metre uzunluğundadır.

Konaklama İmkanları

Sarıkamış’ta her bütçeye uygun konaklama imkanları mevcuttur. Lüks otellerden, daha ekonomik pansiyonlara kadar birçok seçenek bulunmaktadır. Erken rezervasyon yaparak hem yerinizi ayırtabilir, hem de daha uygun fiyatlarla konaklama fırsatlarından yararlanabilirsiniz. Konaklama seçeneklerinin yanı sıra, kayak merkezinde yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz restoran ve kafeler de bulunmaktadır. Burada, yöresel lezzetlerin tadına bakarken, sıcak bir içecekle de içinizi ısıtabilirsiniz. Ayrıca, kayak ekipmanları kiralama ve kayak dersi alma gibi olanaklar da mevcuttur. Sarıkamış, sadece kayak yapmakla kalmayıp, aynı zamanda dinlenmek ve keyifli bir tatil geçirmek isteyenler için de ideal bir seçenektir.

Kaz Yemeği: Kars’ın Meşhur Lezzeti

Kars’a gelip de meşhur kaz etinin tadına bakmamak olmaz! Yöreye özgü baharatlar ve pişirme teknikleriyle hazırlanan kaz yemeği, Kars mutfağının en önemli simgelerinden biri. Kars’ın sert ikliminde yetişen kazlar, kendine has lezzetleriyle damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor. Özellikle kış aylarında, yöre halkı ve ziyaretçiler için vazgeçilmez bir lezzet şöleni sunuyor.

“Gerçek bir Kars deneyimi yaşamak isteyen herkesin mutlaka kaz etinin tadına bakması gerekiyor. Bu lezzet, bölgenin kültürü ve yaşam tarzıyla bütünleşmiş durumda.”

Kaz Yemeğinin Yapılışı

Kaz yemeği, zahmetli ve uzun bir hazırlık süreci gerektiriyor. Öncelikle kaz, temizlendikten sonra tuzlanıp bir süre dinlendiriliyor. Ardından yöreye özgü baharatlarla ovuluyor. İç pilav hazırlanarak kazın içine dolduruluyor. Son olarak, kısık ateşte uzun süre pişirilerek, etin yumuşacık ve lezzetli olması sağlanıyor. Genellikle yanında bulgur pilavı, turşu ve salata ile servis ediliyor.

Nerede Yenir?

Kars’taki turistik yerleri gezdikten sonra, bu eşsiz lezzeti nerede tadabileceğinizi merak ediyor olabilirsiniz. Kars merkezde ve çevresinde birçok restoran ve lokanta, geleneksel yöntemlerle hazırlanan kaz yemeğini sunuyor. Özellikle yöresel yemekler konusunda uzmanlaşmış mekanları tercih ederek, otantik bir deneyim yaşayabilirsiniz. Ayrıca, Kars’ın köylerinde de kaz yetiştiriciliği yapan ailelerin sofralarına konuk olarak, bu lezzeti en taze haliyle tatma imkanı bulabilirsiniz. Afiyet olsun!

Peynir Müzesi: Yöresel Lezzetleri Keşfedin

Kars’taki turistik yerler denince akla ilk gelenlerden biri de yöresel lezzetleridir. Bu lezzetlerin en önemlilerinden olan peynirler ise başlı başına bir müzeyi hak ediyor. Kars Peynir Müzesi, bölgenin zengin peynir kültürünü keşfetmek isteyenler için adeta bir lezzet durağı. Gelin, bu müzeyi yakından tanıyalım ve neler sunuyor bir göz atalım:

Müzedeki Peynir Çeşitleri

Peynir Müzesi, Kars ve çevresine ait birbirinden farklı birçok peynir çeşidini bir araya getiriyor. Gravyerden kaşara, otlu peynirden çeçil peynirine kadar yöreye özgü birçok peyniri burada bulabilirsiniz. Müzede sergilenen peynirler sadece çeşitlilikleriyle değil, üretim teknikleri ve tarihleriyle de dikkat çekiyor.

• Gravyer Peyniri: Kars’ın en meşhur peynirlerinden biri olan gravyer, İsviçre gravyerine benzerliğiyle bilinir.
• Kars Kaşarı: Bölgede yaygın olarak üretilen ve tüketilen bir diğer peynir çeşididir.
• Otlu Peynir: İçerisine yörede yetişen çeşitli otların katılmasıyla yapılan, kendine özgü aroması olan bir peynirdir.
• Çeçil Peyniri: Genellikle kahvaltılarda tüketilen, lifli yapısıyla dikkat çeken bir peynirdir.

Bu peynirlerin yanı sıra, müzede daha az bilinen yöresel peynir çeşitlerini de keşfedebilirsiniz.

Peynir Tadımı

Müze ziyaretiniz sırasında sadece peynirleri görmekle kalmayacak, aynı zamanda tadım yapma imkanı da bulacaksınız. Uzmanlar eşliğinde farklı peynirleri tadabilir, lezzetlerini karşılaştırabilir ve damak zevkinize en uygun olanları belirleyebilirsiniz. Peynir tadımı, Kars’ın yöresel lezzetlerini deneyimlemenin en keyifli yollarından biri.

Kars Peynir Müzesi, yörenin zengin peynir kültürünü keşfetmek ve farklı lezzetler denemek isteyen herkes için kaçırılmaz bir fırsat sunuyor. Yöresel lezzetlere meraklıysanız, bu müzeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz.